Memede saptanan her kitleye biyopsi yapılmasına gerek yoktur. Kitlenin muayene ve radyolojik bulguları biyopsi yapılmasını belirlemektedir. Bazen iyi huylu kitlelere de biyopsi yapılabilmektedir.
Meme biyopsisi günümüzde kalın iğne biyopsisi (Trucut) şeklinde yapılmaktadır ve kanserli dokunun yayılmasına neden olmamaktadır.
Mamografide daha iyi görüntü elde edebilmek amacıyla meme dokusu sıkıştırılmaktadır bundan dolayı bir miktar ağrı olabilmektedir. Fakat işlem birkaç dakika kadar sürmektedir.
Meme kanserinin tarama testi mamografidir. Ultrason ise mamografide bir lezyon veya bulgu saptanan hastalarda lezyonun karakterini ortaya koyabilmek için uygulanan tetkiktir. Mamografi yerine ultrason yapılması doğru değildir. Her iki tetkik değerli olup farklı durumları ortaya koymaya yardımcıdır.
Meme kanseri olan hastalarda EN SIK saptanan bulgu memede kitledir. Meme kanseri olan hastalarda ağrıya çok nadir rastlanır. Ağrı genelde iyi huylu hastalıklarla birliktedir.
Meme kanseri ameliyatı olduktan sonra hastanın alacağı tedavi Onkoloji ve Radyasyon Onkolojisi Bölümü uzmanları tarafından belirlenmektedir. Bunu belirleyen en önemli faktör Patoloji sonucundaki bulgular ve hastalığın evresidir.
Meme kanseri nedeniyle ameliyat olan hastalar hastanede ortalama 1 veya 2 gün kadar kalmaktadır. Bu seçilen cerrahi tekniğe, meme protezi yerleştirilmiş olmasına göre farlılık göstermektedir.
Meme kanseri Erken evrede teşhis ve tedavi edilmişse neredeyse % 100'e yakın oranlarda tedavi edilebilir. Fakat ileri evrede ve tedaviye kısıtlı yanıt alınan durumlarda tekrarlama ve vücuda yayılım yapma eğilimindedir.
Memede silikon varlığı mamografi veya ultrason yapılmasına engel bir durum değildir.
Ultrason veya muayenede saptanan her tiroid nodülüne biyopsi yapılmaz. Nodülün ultrason bulguları, biyopsi için en önemli belirleyicidir.
Tiroid ince iğne aspirasyonu (Biyopsi) lokal anestezi (işlem yapılacak bölgenin uyuşturulması) altında yapılan bir işlem olduğundan hasta fazla ağrı hissetmemektedir.
Eğer tiroid bezinin tamamının alınması şeklinde bir ameliyat (Total tiroidektomi) yapılmışsa hastanın her gün tiroid hormonu yerine geçecek ilaç kullanması gerekmektedir. Eğer hastada kalsiyum düşüklüğü de mevcutsa kalsiyum ilacı da alması gerekebilir.
Tiroid ameliyatından sonra hastalar 1 veya 2 gün hastanede kalmaktadır.
Tiroid ameliyatından sonra hastalarda çok nadiren ses kısıklığı görülmektedir. Bu hastaların çoğunda ses kısıklığı 9-12 ay içinde tamamen düzelir (Geçici ses kısıklığı). Kalıcı ses kısıklığı görülme ihtimali %1'den azdır. Ameliyat sırasında ses tellerine giden siniri saptamayı sağlayan cihazın kullanımı önerilmektedir.
Hipotiroidizm, tiroid bezinin az çalışması, hipertiroidizm ise fazla çalışması durumudur. Bu durumlar kandaki tiroid hormon düzeyleriyle belirlenir. Bu durumlara bazen tiroid nodülleri eşlik edebilir. Bunun için tiroid nodülü saptanmış ve biyopsi planlanan hastalarda mutlaka kandaki tiroid hormon düzeylerini ölçmek gerekir.